Son Düzenleme Tarihi : Şubat 27, 2021
HoLEP ameliyatı 1995 yılında Yeni Zelanda’da Peter Gilling’in Prostat enükleasyonu için Holmium Laser’i kullanmaya başlamasıyla gelişmiştir. Başlangıçta Holmium Laserin gücü düşük olduğundan ve morsellatörler olmadığından çok yaygınlaşamadı. Ancak HoLEP ameliyatı, Holmium Laser cihazlarının gelişmesi, daha yüksek güçlü cihazların yapılması ve morsellatörlerin kullanılmaya başlanması ile daha çok kullanılır olmuştur.
HoLEP ameliyatı Avrupa’da ilk olarak Berlin’de Prof. Peter Kuntz tarafından uygulanmış ve daha sonra Avrupa’da diğer kliniklerde de yapılmaya başlanmıştır. Biz de Türkiye’de HoLEP ameliyatının yapılmadığı 2010 yılında Berlin’de Prof. Kuntz ve Carin Lehrich’ten bu ameliyatını öğrenerek, Türkiye’de düzenli olarak yapmaya başladık.
Aslında bizden önce de Türkiye’de HoLEP ameliyatlarına başlanmıştı. 2002 yılında Prof. Dr. Ali Rıza Kural ve Op.Dr. Yusuf Alican birlikte 15 HoLEP ameliyatı yapmışlar, ancak morsellatör olmadığı için morsellasyon yerine “mushroom rezeksiyon” tekniği uygulamışlar, yani enüklee edilen adenom tamamen serbestleştirilmeden, bir kısmı kapsülü veya mesane boynundan ayrılmadan rezeke edilmiş. Bu işlemin zorluğundan dolayı da devam edilememiş.
Daha sonra Op.Dr.Yusuf Alican ve Op.Dr.İlker Alkan, Bakırköy, Bahçelievler JFK Hastanesinde Lümenis 100Wattlık Holmium Laser ve Morcellatör kullanarak, 2002-2005 yılları arasında 90 a yakın HoLEP ameliyatı yapmışlar. Ancak bu arkadaşlarımız JFK hastanesinden ayrılmışlar, onlar cihazsız, Hastane de HOLEP bilen doktorsuz kalınca, 2005 yılında bu ameliyatlar da durmuş.
Bu ilk öncülerden 5 yıl sonra, biz 2010 yılında HoLEP ameliyatlarına başlayıncaya kadar, Türkiye’de HoLEP ameliyatı yapılmıyordu.
Bu iki arkadaşımız HoLEP ameliyatı yaparken biz de KTP Lazerle Vaporizasyon yani Greenlight ameliyatları yapıyorduk. İstanbul Medipol Hastanesi ve Ankara’da toplam 3000 e yakın hastaya Greenlight ameliyatı yaptık. Bir çok hastadan iyi sonuçlar almamıza ragmen, küçümsenmeyecek bir grup hasta da irritasyon şikayetleri vardı, yani hastalar sık sık idrar hissi duyuyor, yanma hissediyor, ve çok rahat idrar yapamıyorlardı.
Büyük prostatlarda bir prob yetmiyor ve adenom dokusu kalıyordu. Kullanılan Lazer probları ancak bir kere kullanılabildiğinden ve maliyeti döviz kurlarının artışı ile çok yükseldiğinden dolayı, biz de daha iyi bir yöntem arayışına girdik. Hem taş tedavisinde, hem de HoLEP ameliyatında kullanmak üzere 50 Watt Starmedteck Holmium Laser cihazı temin ettik. 2010 yılında Berlin’de Prof. Kuntz ve Carin Lehrich’ten HoLEP ameliyatını öğrenerek, Türkiye’de düzenli olarak yapmaya başladık.
Prostat ameliyatları önceleri TUR, Greenlight , plazmakinetik veya açık ameliyat gibi yöntemlerle yapılıyordu. Ancak bu ameliyatlarda, prostat dokusu tamamen çıkarılamıyor, doku kalıyor, bazı hastalarda şikayetler geçmiyor hatta bazen yeni den ameliyata ihtiyaç duyuluyordu. Bazı hastaların bu ameliyatlar sonrasında idrar kaçırmaları veya hafif derecede idrar damlamaları olması hastaları ve doktorları daha iyi yöntemler araştırmaya sevkediyordu.
Laser teknolojisindeki gelişmeler sonucunda geliştirilen HoLEP, (Holmium Laser Enucleation of Prostate ) yani Prostatın Laser ile enükle edilerek çıkarılması demektir ve hastanın idrar yaptığı kanaldan girilerek kapalı olarak yapılır. Holmium Laserle sonradan büyümüş olan adenom, kapsül halini almış hastanın kendi prostatından ayrılarak çıkarılır ve hastada hiç adenom dokusu yani sonradan büyüyüp de idrar yolunu sıkıştıran doku kalmaz.Buna bağlı olarak da hasta çok rahat idrar yapar,
Büyüyen prostat dokusu (adenom) HoLEP ameliyatı ile yani holmiyum Lazer ile enüklee edildikten sonra İdrar kesesine itilen prostat dokusu “Morsellatör” denilen özel bir aletle küçük parçalara ayrılarak yani bir nevi rendelenerek çıkarılır ve bir kapda toplanır. Çıkarılan bu prostat dokusu patoloji tahliline gönderilerek prostat kanseri olup olmadığı da anlaşılır.
HoLEP, Son 15 yılda bütün Avrupa ülkeleri ve Amerika’da yaygın olarak kullanılmakta ve prostat tedavisinde yeni altın standart olarak görülmektedir. Yüksek fiyatlı, özel Laser cihazına ve morcellatör denilen prostatı kıyma haline getiren cihazlara ihtiyaç gösterdiği için Türkiye’de her yerde yapılmayan HoLEP ameliyatı 2010 yılından bu yana üroloji grubumuzda 10 yıldan beri uygulanmaktadır.
HoLEP AMELİYATINDAN SONRA TEKRAR AMELİYAT GEREKİR Mİ?
Aynen açık ameliyatta olduğu gibi prostatın tamamının çıkarılması hastanın çok rahat idrar yapmasını sağlar. Enükleasyon çoğunlukla “no touch” yöntemiyle, yani dokuya dokunmadan yapıldığı için sık idrara gitme, yanma gibi şikayetlerle kendini gösteren irritasyon belirtileri görülmez. Adenomun tamamının çıkarılmasından dolayı, ilerde tekrar büyümez ve tekrar ameliyat gerekmez.
HoLEP AMELİYATINDA KNAMA OLUR MU?
HoLEP ameliyatında, holmiyum Lazer ile kanamalar çok iyi kontrol edilir, kapsüldeki damarlar kolayca görülür, daha kanamadan koagüle edilir. Kanayan bir damar olduğunda ise hemen koagüle edilerek kontrol edildiği için hasta çok az kan kaybeder. Yatağına döndüğünde bir muayeneden gelmişçesine rahattır.
SERTLEŞME (EREKSİYON) ÜZERİNE ZARARLI BİR ETKİSİ VARMIDIR ?
Erkeklik deyimi hastalar tarafından sertleşme ve meni boşalmasının devamı olarak algılanmaktadır.
Holmium Laserin doku derinliği 0,4 mm dir. 6-7 mm kalınlığındaki kapsül dışından geçen sertleşme ile ilgili sinirler üzerinde hiçbir zararlı tesiri yoktur. Bundan dolayı, HoLEP ameliyatından sonra, ameliyat öncesi ereksiyonları normal olan hiçbir hastada, psikolojik faktörler hariç ereksiyon (sertleşme) sorunu görülmez.
AMELİYATTAN SONRA MENİ GELMEYE DEVAM EDER Mİ?
Her çeşit ameliyatta yani, açık ameliyat, TUR, Plazmakinetik veya Greenlight ameliyatlarında olduğu gibi, meni, mesane boynu açık olduğundan idrar kesesine gider, sonra idrar ile dışarı atılır. Buna retrograd ejekülasyon denir ve hastanın sağlığı üzerine hiçbir zararı yoktur.
AMELİYATTAN SONRA HASTANIN ÇOCUĞU OLUR MU ?
Nadiren HoLEP ameliyatından sonra hastanın çocuğunun olup olamayacağı sorulmaktadır. Ameliyat sırasında veru montanuma ve ejekülatuar kanallara hiç zarar verilmediğinden, İleri yaşlarda çocuğunun olmasını isteyen bu hastalar mikroenjeksiyon yöntemiyle çocuk sahibi olabilirler.
BÜYÜK PROSTATLAR HOLEP YÖNTEMİYLE AMELİYAT EDİLEBİLİR Mİ?
TUR veya plazmakinetik yöntemlerle ancak 80 ml ‘ye kadar olan prostatlar ameliyat edilebilir, Bu büyüklükteki prostatlarda dahi doktorun tecrübesine bağlı olarak az veya çok adenom dokusu kalabilir. 80 ml den daha büyük prostatı olan hastalara açık ameliyat yapılacağı söylenmektedir. Halbuki pek çok hasta, yakınlarında idrar kaçırma gibi komplikasyonları olan hastaları gördükleri için araştırmakta ve HoLEP yöntemini bulmaktadırlar. HoLEP yöntemi ile 300 – 400 ml ye kadar, her büyüklükteki prostatlar enüklee edilebilmektedir (ameliyat edilebilmektedir).
Her ne kadar HoLEP ameliyatı yapmayan uzmanlar, bu ameliyatın yalnız büyük ameliyatlarda yapılması gerektiğini düşünürlerse de, HoLEP ameliyatı, her büyüklükte prostata yapılabilir. Hatta Holmiyum lazer kullanılarak mesane boynu ameliyatları da başarıyla yapılmaktadır.
HOLEP AMELİYATINDAN SONRA PROSTAT BÜYÜMESİ TEKRARLAR MI?
HAYIR, prostat tamamen çıkarılmış olduğundan dolayı, ileriki senelerde tekrar büyüme ve tekrar ameliyat çok nadirdir.
KALP AKCİĞER HASTALIĞI OLANLARDA YAPILABİLİR Mİ?
HOLEP ameliyatı, kalp akciğer hastalığı veya hematolojik problemi olanlarda da yapılabilir. Tabii ki bu hastalarda ameliyat öncesi gerekli konsültasyonlar yapıldıktan sonra, anestezi uzmanının görüşü alınmalıdır.
KAN SULANDIRICI KULLANANLARDA YAPILABİLİR Mİ?
Kan sulandırıcı ilaçları, (antikoagülan, antitrombotik) kullananlarda, bu ilaçların kullanılma sebebine ve ilgili uzmanın tavsiyesine göre, ameliyattan 4-5 gün önce ilaçlar kesilir. Bazı hastalarda kesilen kumadin gibi ilaçlar yerine yüksek moleküllü heparin cinsi ilaçlar verilir.
HoLEP AMELİYATINDAN SONRA İDRAR KAÇIRMA GÖRÜLÜR MÜ?
Prostat ameliyatları arasında sfinkter denen idrar tutan kasları en iyi koruyan yöntem HOLEP ameliyatıdır. İdrar tutan kaslar çok iyi görülür, yaklaşılmaz, çok iyi korunur. Ancak ameliyattan önce idrar tutan sfinkterin tembelleşmiş olması halinde, nadiren bazı hastalarda sonda çekildikten sonra geçici idrar damlamaları görülebilir..Bu damlamalar ilaç ve eksersizlerle bazen bir kaç gün , bazen de bir kaç hafta içinde düzelir. Kalıcı idrar kaçırma görülmez.
HASTANEDE KAÇ GÜN KALINIR ? SONDA NE ZAMAN ÇEKİLİR ?
Hastaların çoğu ertesi gün veya iki gece hastanede kaldıktan sonra evine gidebilir. Ancak bazı hastalarda mesane çok bozulmuş olduğu için veya daha önce yapılmış olan biyopsilere bağlı kapsül yapışıklıklarından dolayı sonda daha uzun tutulabilir.
Glob vezikal ile gelmiş, mesane tonusu azalmış (hipotonik mesane) hastalarda da hastanın durumuna göre sonda daha uzun tutulabilir. Bu hastalarda nadiren, sonda çekildikten sonra idrar yapamazsa, yeniden sonda konarak bir süre daha tutulur.
HOLEP AMELİYATININ ÇEŞİTLERİ VARMI ?
Her ne kadar, hastaları doğrudan ilgilendirmiyorsa ve sonuç üzerine büyük bir etkisi yoksa da, Trilober, Bilober, enblok gibi değişik teknikler uygulanmaktadır. Biz grubumuzda bu tekniklerin hepsini uyguladık ve hangisinin daha iyi olduğunu araştırırken kendi tekniğimizi geliştirdik. Bu tekniğe RSP (Retrograd, sfinkter koruyucu) HoLEP adını verdik.
RSP HoLEP, daha kısa sürede yapılabilmekte, öğrenmesi daha kolay olmakta ve ameliyat sonrası geçici inkontinans diğer yöntemlere göre daha az görülmektedir. Dolayısıyla, grubumuzdaki tüm üroloji uzmanları standard olarak RSP HoLEP tekniğini uygulamaktadır. RSP HoLEP in nasıl yapıldığı başka bir yazımızda ve videoda anlatılmıştır.
ÖĞRENMEK İSTEYENLER İÇİN KURSLAR YAPILIYOR MU?
Üroloji dernekleri tarafından yapılan toplantılarda HoLEP ameliyatına da yer verilmekteyse de bu gibi konuşmalar ve videolar, ancak bilimsel ve istatiksel olarak fikir verir. Bizim ekibimizden de bu toplantılara katkıda bulunanlar var ise de biz HoLEP ameliyatı konusunda fikir edinmek isteyenleri doğrudan ameliyathaneye davet ederek ameliyatı yakından görmesini tavsiye ve tercih ediyoruz. Ameliyat sırasında yaptığımız açıklamalar ve misafir doktorların sorularına verdiğimiz cevaplarla bir toplantıda edinilenden çok daha fazlasını yaptığımıza inanıyoruz.
Aslında, HoLEP ameliyatı konusunda fikir edinmek başka bir şey, öğrenmek başka bir şeydir. Öğrenme bir “mentor” kılavuzluğunda olmalıdır. Öğrenmek isteyene de “ment”i denir. Mentor önce kendisi yaparak mentiye gösterir. Zaman zaman mentinin ameliyatını izler. Mentiyi izleyen mentor, mentinin ne zaman kendi başına ameliyat yapabileceğine karar verir. Yayınlarda bu sürenin 30-50 ameliyat sonra olacağı yazılıdır.
Son birkaç yılda ülkemizde hiçbir eğitim almadan, sadece birkaç ameliyat seyrederek HoLEP ameliyatı yapmaya başlayanlar olması dikkat çekici ve yayınlarda bildirilene ters düşen bir durumdur ve bir araştırma konusudur.

